18 Eylül Uluslararası Eşit Ücret Günü

Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları kapsamına alınarak 2030 yılına kadar hayata geçirilmesi planlanan önceliklerden biri olarak kabul edilen ‘eşit değerde işe eşit ücret’ prensibinin hızlı ve etkili biçimde hayata geçmesi için Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO- International Labour Organization), Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi (UN Women) ve Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) liderliğinde, birçok hükümet, işçi ve işveren örgütü ile uzman kuruluşların katılımıyla ‘Uluslararası Eşit Ücret Koalisyonu’ (EPIC) kurulmuş ve küresel düzeyde farkındalığı ve işbirliğini artırmak üzere 18 Eylül Uluslararası Eşit Ücret Günü olarak belirlenmiştir. ‘Bir hak olarak eşit ücret’ ILO Anayasası’nın ‘Başlangıç’ maddesinde yer almaktadır.

1919’da Versailles Barış Anlaşması uyarınca Milletler Cemiyeti ile birlikte kurulan ve Merkezi Cenevre’de bulunan Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), sosyal adalet ilkeleri, evrensel insan ve çalışma haklarının korunması, ayrımcılığın önlenmesi ve eşitliğin sağlanması için çalışmaktadır. Örgütün 100 sayılı Eşit Ücret Sözleşmesi, 1951 yılında Uluslararası Çalışma Konferansı’nda üye devletlerle işçi ve işveren örgütlerinin temsilcilerince kabul edildikten sonra Eşit Değerde İşe Eşit Ücret temel bir insan hakkı ve çalışma standardı haline gelmiştir. Eşit ücret günü özellikle cinsiyet temelli ücret eşitsizliğini gündeme getirmeyi ve buna dikkat çekmeyi hedeflemektedir.

İşgücü piyasasında ücretli olarak çalışan tüm kadın ve erkeklerin ortalama ücret düzeyleri arasındaki farkı gösteren ‘cinsiyete dayalı ücret farkı’, kadınların ücretli işgücüne katılmaya başladıkları günden beri temel bir sorun olagelmiştir. Cinsiyete dayalı ücret farkı, birbirinden farklı yöntemlerle ölçülüyor olsa da tüm dünyada kadınlar erkeklere kıyasla hala daha düşük ücretle çalışmaktadırlar. ILO’nun 2018-19 Küresel Ücret Raporu-3’ün verilerine göre, yıllar içinde kadınların eğitim düzeyi ve istihdama katılımları artsa da küresel düzeyde, kadınlar erkeklerden ortalama % 20 daha az kazanıyor. Bu durum cinsiyete dayalı ücret farkının tüm ülkelerde ve tüm sektörlerde devam ediyor olduğunun açık göstergelerindendir.

2020 yılında başlayan COVID-19 krizi kadınların işgücü piyasasındaki mevcut konumlarını daha da dezavantajlı hale getirmiştir. Bu durum cinsiyete dayalı ücret açığının da derinleşmesine neden olacaktır. Küresel bulgulara göre geçim kaynaklarını daha hızlı kaybeden kadınlar COVID-19 krizi öncesinde de erkeklere göre daha güvencesiz ve düşük ücretli işlerde, turizm, konaklama gibi COVID-19’dan olumsuz etkilenen sektörlerde çalıştıkları için yoksullaşma riskiyle karşı karşıyadırlar. 18-25 Nisan 2020 tarihleri arasında UN Women Türkiye tarafından gerçekleştirilen ‘Türkiye’de COVID-19 Etkilerinin Toplumsal Cinsiyet Açısından Değerlendirilmesi’ araştırmasının raporuna göre, COVID-19’dan sonra işini kaybeden kadın oranı, erkeklere kıyasla daha yüksek olup kadınların ev işi ve ev içi bakım emeği yükü erkeklere kıyasla daha fazla artmış vaziyettedir.

Uluslararası Eşit Ücret Koalisyonu (EPIC), 18 Eylül 2020 Uluslararası Eşit Ücret Günü’nde Covid-19 küresel salgınının dünyada yarattığı olumsuz etkilere odaklanarak dünya genelinde tüm işgücü piyasasındaki aktörlerin, eşit ücretin, iyileşme sürecinin merkezinde yer almasını sağlamaları için gerekli adımları atmalarına yönelik çağrıda bulunmak amacıyla sanal bir etkinlik gerçekleştirmiştir.

Kaynak

Uluslararası Çalışma Örgütü (2020) “Uluslararası Eşit Ücret Günü Sanal Etkinliği”, https://www.ilo.org/ankara/news/WCMS_755285/lang–tr/index.htm, [Erişim Tarihi, Haziran 2021].

Eşit Adımlar (2020) “Eşit işe eşit ücret en temel hak” http://www.skdturkiye.org/esit-adimlar/guncel/esit-ise-esit-ucret-en-temel-hak, [Erişim Tarihi, Haziran 2021].

Birleşmiş Milletler Türkiye (2020) “UN Women araştırması: COVID-19 sosyoekonomik açıdan erkekleri ve kadınları farklı etkiliyor”, https://turkey.un.org/tr/86280-un-women-arastirmasi-covid-19-sosyoekonomik-acidan-erkekleri-ve-kadinlari-farkli-etkiliyor, [Erişim Tarihi, Haziran 2021].

Yazar
Demet Sayınta